Şehirlerarası kara yolculuklarını son zamanlarda pek tercih etmiyordum. Zaman alıcı alabiliyor, yakın bir yer olsa bile uçak daha çekici geliyordu.

Zaman olduğunda yolculuk yapmak, yolu seyretmek zevkli olabiliyor. Özellikle yeşil veya manzarası olan bir yolsa müzik dinleyip, seyretmek yolculuğu keyifli hale getirebiliyor.
Yaptığım iş bir anda yoğun olup, bir anda bir süre sakin geçebiliyor. Bir yoğunluk anında acıktığımda elime top kek geçirdim.
İş durumunda ne kadar kendimi esnetmeye çalışsam da başka şeyleri fazla düşünemiyorum. En pratik, hızlı ne tüketebilirsem onu hızlıca almak durumunda kaldım.
Çok uzun zamandır piyasasa olduğu için satın alan bir kitlesi var sanıyorum. Yeni ürün olarak çıkarsalardı şu anda bu kadar satılır mıydı bilemiyorum.
Bir lokmada tüketilebilecek bir şey değil. Yerken parça parça oluyor, her yere dağılıyor. Ayrıca şekerli düz bir kek, farklı bir özelliği yok.
Uzun yol otobüslerinde genelde bu top kekleri veriyorlar. Bir sandviç, muz, Olips iki şeker, top kek veya birkaç tuzlu bisküvi.
Sandviçi, muzu vs. anlayabiliyorum. Bir süre tok tutabilir. Top kek şekerli bir şey, bir anda şekeri çıkabilir. Uzun yolda yedikten sonra daha da acıkabilirsin.
Formata pek uyduramıyorum. Satın alma anlaşmalarını yapanlar maliyeti, tedarikçi firmalarla olan ilişkilerini de dikkate alıyorlardır.
Veya bu tip ürünler belki marketlerde çok satmadığı için seyahat firmalarına çok uygun maliyetli, cezbedici teklifler sunarak bir strateji geliştirmiş de olabilirler.
Şimdi bir lokmalık yiyecekler var. Gofretlerin, bisküvilerin bu tarzda olanlarını seçseler hem dökülmez, hem de paketi açtın, kapadın; çay, kahve döküldü derdi kalmaz.
Seyahatten uzak kaldım. Yine de ürünlerin zamanı geçmiş artık sanki. Hiçbir zaman marketten gidip almayacağın tuzlu birkaç bisküviyi yapacak çok fazla şey olmadığı için sıkıntıdan tüketebiliyorsun.
Tatilde yemekte, otobüste, uçakta bir vaktin var. İstediğin gibi değerlendirebilirsin. O yüzden Pegasus’un yaptığı gibi yemek istediğin şeyin siparişini bilet alırken önceden vermek ileri görüşlü bir yaklaşım.
Tatilde kaldığın yerde bolca vaktin var. İnsanlar istediği faaliyetlere katılıp, istediği yemeği, içeceği vs. bulabilse daha iyi vakit geçirir.
Konaklayabileceğin yerlerde önceden her müşterinin tercihlerini sorup ona göre içerik hazırlasalar, bunu yapabilecek imkan yoksa en azından çevrimiçi veri toplasa değerlendirse sonra en çok talep alanları hazırlasa bir adım öne geçebilir.
Banyoda kullanacağın şampuanı, diş fırçasını bile seçebilirsin. Şimdi ana ürünlerin küçük, tatil boyları oluyor. Gittiğim yerdeki şampuanı, sabunu beğenmeyebileceğim için valizde kendi ürünlerimi taşıyabiliyorum. Valizde yer sorunu da olabiliyor. Tatil öncesi yolda konaklayacağın yerdeki bu gibi ürünleri seçebileceğin bazı uygulamalar tasarlanabilir.
Özellikle her şey dahil tatil köylerinde, büyük otellerde durum daha da beter. Bir sürü yiyecek, içecek boş yere atılabiliyor.
Odaya veya yolculuk sırasında (uçağa, otobüse vb.) belirli kategorilerden seçebilecek platformlar koysalar bu kadar birbirine benzeyen her şey dahil tesislerden ayrışırlar.
Bazen gittiğin bir yerde bazı hediyelik eşya, yiyecek ilgini çekebiliyor. Çok beğendiğin şeyleri orada veya dönerken çevrimiçi seçebileceğin bir platform olsa, o yöreye ait beğendiğin şeyleri döndüğünde kargoyla alabilsen, sipariş derdiyle taşımakla uğraşmasan tatil keyfi daha uzun sürer.
Yol zevkli bir yol değilse zaten yapacak başka şeylere yer açılabilir. Örneğin tatilden eve, işe dönüyorsam mesela uçakta, otobüste market siparişimi verebilirim. Ekran platformlarını daha verimli kullanabilirler.
Tatile giderken evdeki buzdolabındaki şeylerin bir kısmını boşaltmış olabilirsin. Döndüğünde yolda sipariş verip daha hızlı siparişlerini alabilirsin.
