Yaz Evi

Kedileri evlerinden taşımak zorunda kaldım. Daha önce kaldığımız bir köy evinin bahçesine getirdim. Şimdi açık havada, bahçede yaşayacaklar. Umarım ömürleri uzun olur, mutlu yaşarlar.

Eski evlerinin bahçesinde beni koskocaman bir kaplumbağa karşıladı. Bir video çektim, aşağıda.

Tartuffe ve Lokum çok uzun süreden beri evde yaşadıkları için transfer işlemi onlar için endişeli geçti. Çok heyecanlandılar. Ben de bir gün öncesinde uyuyamadım. Mutlu olacaklarını ne kadar telkin etsem de etkilenmişim demek ki. Bir ÖSS sınavı öncesi böyle uyuyamamıştım. Bir de işten ayrıldığımda birkaç gün bu duyguyla uyanmıştım.

İlk gün kedileri bahçeye bıraktıktan, yemeğini suyunu da hazır ettikten sonra oradan ayrıldım, evime geçtim.

Bu yapılmaması gereken bir hareketti. Ertesi gün kedilerin bahçesine geldiğimde onları bulamadım. Her ne kadar bu bahçeyi, evi daha önceden tanıyor olsalar da ilk gün alışana kadar onlarla kalabilirdim. Kedilerinin yerini değiştirenlere önerim hayvanların terk edilmiş hissetmemesi için bir süre onların bulunduğu bölgeden ayrılmamaları olur.

Beni çok üzmediler. Bir gün sonra her ikisi de bahçeye geri geldi. Birkaç gündür beraberiz. Lokum tüm gün geziyor, fink atıyor. Akşama doğru yemek yemeye geliyor. Tartuffe tüm gün benimle balkonda. Bahçeden pek ayrılmıyor. Yaşlandığı ve şişmanladığı için eskisi gibi bahçe duvarlarına atlayıp zıplayamıyor. Şimdi olabildiğince görünür olmaya çalışıyorum. Bahçeye döndüklerinde beni görebilsinler diye oradan ayrılmıyorum. Onları öpüyor, kokluyorum. Çünkü bir süre daha onların yanında olamayacağım, hastanede kalacağım. Artık tek dileğim babamın iyileşmesi ve onunla buraya gelmek.

Akşam eve girmeye çalışıyorlar. İçeri almayınca içim eziliyor. Umarım dışarıda üşümezler diye düşünmeye başladım çünkü hep kapalı ortamda yaşamaya alışkınlar. Uyku tutmadı internetten araştırdım, tüyleri uzun olduğu için yazın çok sorun olmayacağını öğrendim.

Gece yatarken onları düşünüyorum, kalktığımda kendi yemeğim suyumdan önce onlara koşuyorum. Onlara bu kadar bağlanmış olduğumu, bu derece yoğun hissedeceğimi düşünmezdim. Benim canım olmuşlar sanki.

Meraklı Tartuffe’nin daha çok gez dolaş modunda olacağını düşünürken şimdi Lokum dünyayı geziyor. Çünkü Lokum küçücük odasında mutlu, balkona çıkmaya bile istekli olmayan bir canlıydı. Tartuffe kapıları açmaya yeltenir, balkondan meraklı meraklı dışarıyı incelerdi.

Tartuffe hep bana yakın olmak ister, etrafımda oturur. Şimdi de öyle balkonda dibimde oturuyor.

Köye kedileri birkaç yıl önce ilk getirdiğimizde kediler kaybolmuştu. Öğrendik ki Tartuffe her gece caminin kapısını açıp içeri giriyor, üst kata çıkıp halıların üstünde yatıyormuş. Sabah da camiden ayrılıyormuş. Caminin kapısını her gün açık görenler Tartuffe’nin bu her akşam kalmalarını keşfetmiş.

Uzun yıllar beraber ömür geçiren kediler ve insanlar birbirlerinin duygularını okumayı öğrendi. Onların evden çıkmaları gerektiğinin ilk haberini aldığımda uyku tutmadı, kalktım telefonla arkadaşımla konuştum. Onlar da üzüldüğümü, bir şey olduğunu anlayıp yanıma geldi. Ben telefonu kapayıp yatağa dönünce onlar da döndü. Uzun yıllar sonra Maymunlar Cehennemi filmindeki Cesar gibi dile gelecekler belki de. Eminim kediler de insanlar da birbirlerinden etkileniyor, bazı davranışları taklit ediyor, benimsiyor. Hatta benzer davranışları göstermeye başlıyor olabilirler.

Eve alıştı gibiler. Ben gitsem de yemekleri suları hazır olacak. Tek sorun bu yer değişikliğiyle birbirine alışık bu iki kedinin arasının gerilmesi oldu. Belki Tartuffe yeni yerde de üstünlük kurmaya çalışıyor. Lokum bazen kafa tutuyor. Yeniden birbirleriyle yaşamaya koyulmalarını gönülden diliyorum. Lokum şimdilik Tartuffe’nin gazabından korunmak için duvar tepelerine tünüyor. Ufacık bir evde bu hükümdarlıkla yaşamış kızım eminim daha geniş ve özgür bir alanda daha iyisini yapacak.

Umarım bu bahçe yıllarca evleri olur! Babamın hastalığı beni kendime getirdi. Sevdiğim canların yanında olmak, onların yaşayabilmesi için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Bakalım önümüzdeki ay neler gösterecek, Tartuffe ve Lokum buraya uyum gösterecek mi.

Comments are closed.