Yaratıcılık Döngüsü

İnsanların yaşamlarını sürdürürken bir parça yaratıcılığa ihtiyacı var. Ürün geliştirenler, zanaat ve sanatla uğraşan kesim gibi grupların yaratıcılığa biraz daha ihtiyacı var.

Konuyla ilgili bilimsel makaleleri incelemedim veya araştırma yapmadım. Kendimi, çevremi ve toplumu incelemem sonucundaki fikirlerimi paylaşıyorum.

Ben mutluyken, kafam rahatken çok daha yaratıcı olabiliyorum. Örneğin daha yaratıcı işler çıkarıyorum, bedenim ve sesim daha rahat işliyor. İnsanların modunun, psikolojisinin yaratıcılık üzerinde bir etkisi olabileceğini düşünüyorum. Optimum olumlu dıygular yaratıcığı pozitif etkiliyor olabilir.

Mesela son birkaç senedir çok fazla dikkat dağıtıcıya maruz kaldığım için çok yaratıcı olamadığımı düşünüyorum.

Bu varsayımı genele de açarsak yaratıcılık gerektiren işler de çalışanların önünün ülkede biraz kesildiğini söylemek mümkün. Bilerek isteyerek yapılan bir şey değil belki, ancak insanlar geçim sıkıntısından kafasındaki birçok dertten dolayı üretemiyor olabilir. Avrupa’yı, ABD’yi bilemiyorum. Üretim yapan insanın çevresinden beslenmesi, kafasının rahat olması lazım. Bizde ise şartlar sanki buna izin vermiyor.

Arkadaşlar, çevresel faktörler, medya ve toplum da yaratıcılık süreçlerine etki ediyor olabilir. Sonuçta bunlar da bizi besliyor veya yerine göre engel oluyor olabilir. Örneğin bir ressamla bir tasarımcının arkadaşlığı, sanatsal ve yaratıcılık yönünden birbirlerini tamamlamalarını sağlıyor olabilir.

Veya mod olarak iç güveysinden hallice biriyle, çok parlak olmayan müzikle ilgilenen birinin arkadaşlığını ele alalım. Bu kişiler birbirlerinin yaratıcılık süreçlerini tetikliyor olabilir. Belki hatalarını örtmek için kurmaca, sanat yolunu seçebilirler. Farklı meşgaleler bulmak, kişileri daha dikkat çekebilecekleri başka tamamlayıcı alanlara yönlendirmek onların yeteneklerini daha iyi yönde değerlendirmek olabilir.

Patti Smith’in bir kitabını okumuştum. Örneğin aynı grup için New York’da o dönem sanat piyasasında alkol ve uyuşturucu maddelerin esin etkisi yaratabildiğini ima ediyordu. Tabii savunulacak yanı yok, sağlığa olumsuz etkileri sayılamayacak kadar fazla. Fakat kafası işleyen insana alan açmazsan kötü yolları seçebilir, saldırganlaşabilir.

Belki çok hırslıysa bu tip insanlar bir yerlere gelebiliyor. Çok yakından takip ettiğim bir grup değil ama bunu Garbage’in solistinde görüyorum. Solistin genzinde et varmış gibi konuşuyor. Ancak uzaktan hırslı biri gibi duruyor. Sürekli çalışarak bir yere gelebilmiş belki. Benzer No Doubt müzik grubu var. Tam tersine Gwen Stefani sanki doğal bir yetenek. Hem sesi doğuştan güzel hem de bir karizması var. İşler onun için biraz daha kolay gelişmiş olabilir.

İnsanları farklı alanlara yönlendirmek sadece devletin yapabileceği bir iş de değil. Hangi birine yetişsin. Özel kurumlar, toplum bir ucundan tutabilir. Hatta onlara bence daha çok görev düşüyor.

Örneğin geçkin, yazı çizi ve dil ile ilgilenen iki memuru veya memur zihniyetli kişinin tanışıklığını ele alalım. Biri roman yazmaya çalışıyor olsun veya düzelti yapsın. İşi dolayısıyla patronla, yayıneviyle iletişimde olsun, geri bildirim almak zorunda kalsın diyelim. Ancak zamanla yaş baş alan kişiler veya karakteri böyle olanlar eleştiri alamayabiliyor. Alınca saldırganlaşıp, intikam moduna girebiliyor. Benlik algısı çok yüksek, egosu yüksek kişiler için farklı meşgaleler yaratmak, onların da aslında hala bir işe katkı sağlayabilecek potansiyelde olduğunu onlara hissettirmek toplumun görevi olabilir.

Onlar için danışmanlık görevleri, bahçe işleri, daha az yaratıcılık gerektiren idari görevler vb. oluşturulabilir. Gönüllü bir projede çalışmalarını sağlamak, hep iyisin harikasın yorumunu alıp üzülmeyecekleri işlere yönlendirmek sistemin işlemesini sağlar. Belki insanları karakterlerine göre motive etmek veya görevlendirmek bütüne daha fazla katkı sağlar.

Farklı bir şeylerle ilgileneceğinden, daha mutlu olacak. Çevresini galeyana getirmeyecek. Böylesi toplum sağlığı açısından daha faydalı olacak.

Belki her insan hem yaratıcılık hem iş düzleminde çalışmak için uygun olmayabilir. Üzülmeyecek, eğilip bükülmeyecek iş odaklı kişiler başka, duyguyla hareket eden yaratıcılık gerektiren işlerde çalışan kişiler başka olabilir. Ancak her iki kas da istenirse geliştirilebilir.

Bu yazımı da misyonumla paralel olarak olumlu bitirdim. Kıssadan hisse: Boş zamanınız varsa başkasıyla uğraşmayın. Sizin yaşamınıza direkt etki eden bir şey yoksa başkalarına yol açın, kendinize yeni alanlar açın. Çok anlamadığınız konularda fikir yürütmekten kaçının. Kendinizi ve etrafınızdakileri ilerletin. Olumsuz olduğunu düşündüğünüz bir şey varsa faydalı olarak durumu düzeltmeye çalışın. Yaratıcılıkla beslenen kişilerin çevrenizde yolunu açın ki toplum olarak ilerleyebilelim. BOŞ ZAMANLARIMIZI İYİ DEĞERLENDİRELİM.

Comments are closed.