Son zamanlarda “Getir”, “Tıkla Gelsin” vb. uygulamalar müşteri kazanmak için ilk siparişte indirim veriyorlar. Benzer firmalar madem bu alanda çok müşteri var, ben de pastadan pay alayım diye birer birer piyasaya giriyor. Getir’in sistemini profesyonel bulsam da, bir iki kere indirimlerini kullanıp sonra uygulamayı siliyorum. Çünkü Migros Sanal Market’in uzun zamandır müşterisiyim ve değiştirmeyi düşünmüyorum. Hatta Migros da bu alanda yatırım yapıyormuş ancak hızlı hareket edemedi diye düşünüyorum. Her yerde mağazası olduğu için depo konusunda avantajlı başlardı.
Metro Cash & Carry’nin Türkiye’de Kötü Yönetilmesi
Markete gidiş dönüş süresini zaman kaybı olarak görüyorum ve genelde market siparişimi internetten veriyorum. Migros’un hem market içi hem de sanal market elemanları ölçülü ve müşteri odaklı. Market alışverişlerimi Migros ve Carrefour’dan yapıyorum. Alacağım eşyaya göre Ikea da devreye giriyor. Bu üç şirket de iyi bir müşteri deneyimi sunuyor, çalışanlarını iyi seçiyor. Metro ise kapısından bile girmeyeceğim bir market. Yurtdışında daha güçlü bir marka olmasına rağmen Türkiye’de kötü yönetiliyor. Market işinin genel olarak karlı olduğunu düşünüyorum ancak Metro üst yönetiminde önemli değişiklikler yapmazsa fark yaratamayacak gibi duruyor. 10-15 sene önce olumlu anlamda diğerlerinden farkı vardı, ancak bu fark şimdi nedir tanımlayamıyorum. Hatta geçenlerde işi geldi buradaki ürünleri öğren diye ama markaya inanmadığım için yapmak istemedim. Zaten verilen brief de absürt, binlerce ürünü olan marketteki hangi ürünü öğrenip çevirisini yapayım?! Yurtdışından geldiği için kimse duymaz rahat rahat konuşuyorum.
Örneğin “Getir” yemek siparişinde “Yemek Sepeti’nden” farkını “Yemeğin gerçek fotoğrafını gör, öyle sipariş ver” diye anlatıyor.
Şirketler birbirinden ayrışacak alanlara yatırım yapmazsa uzun vadede marka değerini kaybediyor.
Genel anlamda kurumların çalışanları iyi olursa bu müşteri deneyimine yansıyor. Perakende için en zor şeylerden biri olan eleman seçimi, eğitimi ve bu kişilerin şirkette kalması konusunda Carrefour, Migros ve Ikea özel bir çalışma yapıyor olabilir. Bu yolla müşteri deneyiminde fark yarattıklarını düşünüyorum. Zamanım kısıtlıysa Migros’ta otomatik hızlı kasalarda da kimseyi beklemeden çok hızlı şekilde alışverişi tamamlıyorum, kimse gelip karışmıyor.
Konuya meraklı olduğum için bazen arkadaşlarıma soruyorum. Herkes benim gibi hız, pürüzsüz bir deneyim peşinde değil. Bazısına market alışverişi yapmak, vakit geçirmek zevkli geliyor. O zaman da market içi atmosfer, aktiviteler, çalışanlar vs. daha öne çıkabiliyor.
Bazıları da teknoloji, giysi alışverişine vakit ayırmayı seviyor olabilir. Orada iş bitirmekten çok bu aktiviteyle eğlenme güdüsü var. Şirketler de müşteri profillerini daha iyi analiz edip, herkese göre farklı strateji oluşturabilir. Ancak genelde bir trend peşinden gidiyorlar. Bir ara market içi deneyime herkes yatırım yapıyordu, şimdi internete.