Mimozalar

Artık mimozalar daha erken açıyor. En sevdiğim çiçek. Belki kokusundan, belki adayı hatırlatmasından. Çok kısa bir süre görüp koklayabiliyoruz.

mimoza

Şu an mutfak masamda topladığım bir tutam var ve çok güzel bir enerji veriyor.

Baharın gelmesi bana da enerji veriyor. İşlerimi dışarıda yapmaya çalışıyorum.

Uzun yıllardır işe alım için insanlarla görüşüyorum. Eskiden bu görüşmeleri iş ortamından dolayı plaza, şirketlerde yapardım. Şimdi daha çok kahve ve çay içerken sohbet ederek kişileri tanımaya çalışıyorum. Onlar da beni tanıyor aslında. Sohbet ortamında karşındakini çok daha iyi anlıyorsun, ortam değişince konuştuğun kişi de kendini daha rahat hissediyor. Eskiden de ortamı yumuşatmak için görüşmeye hemen başlamazdım havadan sudan muhabbet ederdim. Yine de yapay bir ortam olduğu için insanlar çok rahat hissetmiyor olabilir.

Kadınlar günüyle ilgili bir yazı yazmak aklımda yoktu. Ancak son birkaç aydır daha net gördüğüm birkaç gözlem sonucu bu akşam bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim. Son birkaç sefer yaptığım bu iş görüşmelerinde insanların önyargılarını bir kez daha gördüm. Birinin yabancı olması, giyimi vb. özelliklerinden dolayı iş bulamaması çok gurur kırıcı. İşinde başarılı, yetenekli birçok insanın bu sebeplerden belki önü kesiliyor. Bu nedenle ilerleyemiyoruz. Konu kadın erkek meselesi de değil, önyargı birçok başka konuda da var. Benden olmayan, benim gibi düşünmeyeni görmeyeyim ve katlanmayayım kafası…

Dün bir tanıdığımın söylediği çok güzel bir söz vardı. Canıgönülden katılıyorum. Vizyonu açık olmak çok mühim.

Eve dönerken Altunizade Capitol’un önündeki otobüs durağında bir reklam afişi gördüm. 3 kadın görseli ve “Saçımız da uzun aklımız da” gibi bir slogan yer alıyordu yanılmıyorsam. “Saçı uzun aklı kısa” deyimine bir gönderme yapmışlar. Bu deyimi çocukluğumda duymuştum, artık kimse bilmiyordur ve söylemiyordur diye düşünürken bu reklam karşıma çıktı. https://mediacat.com/elidor-dunya-kadinlar-gunu-biz-yokuz-kampanyasi/

Muhtemelen güzel bir reklam olduğunu düşünüyorlar. Ancak bu deyimi hatırlatarak cinsiyetçi bir reklam yarattıklarını düşünüyorum.

Umarım bu vizyonu açık olanlar ilerler. İnadına yaşamaya üretmeye devam, daha güçlü belki de üzüldüğün şeylerden bile beslenerek.

Bu hevesle bir de kitap yazmaya başladım. Bakalım sonu nereye çıkacak 🙂

 

 

 

 

 

 

Comments are closed.