Bugün OPI’nin müthiş ojelerinden bahsedeceğiz 🙂 OPI ojelerin çok fazla renk seçeneği var, kolay kolay ojenin rengi bozulmuyor tırnaktan çıkmıyor.
Kimse korkmasın bir anda kozmetikle ilgili yazmaya başlamadım, gayet tutarlı biri olduğumu söylerler. Bu konuya sürdüğüm ojenin renginin isminden geldim. “Dating a Royal”.
Beyaz tende koyu renk ojeler güzel durduğu için aldım, ismine bakmadım. Klasik bir etikette bildiğin lacivert yazar veya en fazla gece mavisi, derin mavi vs. ismi bulunur. OPI’nin oje renklerinin ilginç isimleri var, bir pazarlama stratejisi diye düşünüyorum. Bir duyguyu yaşatmaya, onu aldığında öyle hissetmeni sağlamaya çalışıyor olabilirler. Bir diğer gri ojemin renginin ismi “Nein! Nein! Nein! Ok Fine!”
Bu oje isimleri ne anlama geliyor örneğin lacivert kraliyete özgü bir renk midir, veya gri neden hayırdan dönen evet olmuş yani siyaha giden yolda U dönüşü mü yapmış merak ettim ve araştırdım. Bu ojelere isim verme işi tam zamanlı bir işmiş. Renklerin bir şeyi simgelediğini düşünürken, bunu eğlenceli bir oyun gibi oynarken öğrendim ki ojelere renk isimlerini veren çalışan, tamamen kendi dünyasından isimler koyuyor. Mesela oje rengini belirleyen çalışan kadını bir hafta önce köpek ısırıyor o da olayın üzerine çıkan ojeye My Chihuahua Bites! adını veriyor. Çok da düşünmeye gerek yokmuş! https://www.nwitimes.com/lifestyles/simplemost/this-woman-names-opi-nail-polish-shades-for-a-living/article_c27236f8-789e-5d83-8edf-818168c64b51.html
Tiramisu for Two, Lincoln Park After Dark gibi oje isimleriyle OPI dünyanın bilinen en kaliteli oje markası olmuş. Flormar’ı daha yaratıcı olmaya çağrıyorum. Boğaziçi Mavisi, Gezi Parkı Ateşi hiç fena olmazdı aslında.