En sevdiğim New Yorker. Lenny Kravitz’in on parmağında on marifet, İkizler burcuymuş kendisi. Bu burcun elemanları için aynı anda beş bin şeyi yapar derler. Doğru olabilir. O bir şarkıcı, söz yazarı, yapımcı, aranjör, oyuncu, iç mimar…
Radyoda uzun süre sonra duyunca şaşırdım. Hunger Games’de (Açlık Oyunları) görünce de sürpriz olmuştu. Tekrar tekrar dinlenesi harikulade bir parçayla gelmiş, hoşgelmiş. Yüz kere bin kere dinlesem sıkılmıyorum. Tüm beklemelere değer şarkı …
Bir de beklemeyi aşağı gören, kısa zamanda bitecek algısı yaratarak tüketicilere anlık mutluluklar yaşatan markalar ve yaz sonu indirimleri var gündemde. Tabii ben de bu yanılgıya düştüm ve soluğu Mango’nun %70 indiriminde ve online mağazasının çanta bölümünde aldım. Baş köşede çanta diye sepet var. 99 TL’ye inmiş. Bana eskiden pikniğe götürdüğümüz içerisine sandviç, yumurta koyduğumuz sepetleri anımsattı. Tasarımcı koleksiyona koyarken ne düşündü acaba? Plaj kıyafetiyle eşleştirse belki anlayabilirdim. Pazara giderken kullanışlı olur belki. Sonra aklıma Lokum geldi.
Çanta Lokum için ideal. Çünkü Lokum sürekli yanımda olmak istiyor: Koltukta oturuken, çalışırken, uyurken bana en yakın noktaya kıvrılıp bir yuvarlak lokum oluveriyor. Çantalara, poşetlere dayanamıyor ve hemen bir içerisine girme kurulma durumu vuku buluyor. Sepeti alırsam kapağını da nefes alması için açarsam değmesin keyfine. Hem sürekli yanımda olur hem de çanta aşkına karşılık bulur. Şaka bir yana sepet isteyen kaçırmasın, 100 TL’ye müthiş bir tasarım çanta yapmışlar.
“Low” dinlemeye devam. Talk with me, let me go
Got to keep below…